5 Ekim 2011 Çarşamba

YAŞASIN OKULUMUZ : SEVGİLİ ÖĞRETMENİM

Sevgili öğretmenim Gönül Akbay Akdeniz;



1960-1961 ders yılında lise 1 talebesi iken resim dersi hocamız sevgili Gönül Akbay idi. Lisemiz yeni faaliyete geçmiş, henüz mezun vermemişti. O yıl lise 1’ler ve lise 2’ ler faaliyette idi. Gönül hocam zannedersem Gazi Eğitim Enstitüsünden yeni mezun olmuş ve bizim lisemize tayin edilmişti. Güler yüzlü, sevecen, öğretme aşkı ile dolu ve tüm öğrencilerinin sevgisini kazanmış en genç öğretmenimizdendi. Nişanlı idi. Gönül Akdeniz kızlık soyadı ile tanımıştık. Osman hoca ile daha tanışmamıştık. O yıllarda Osman hoca askerliğini yapıyormuş.



Resim konusunda ortaokul yıllarında iyi bir eğitim almamıştık. Ortaokuldaki resim öğretmenlerimiz resim derslerinde bize bir konu verir ve o konuda resim yapmamızı isterlerdi. Resim temel bilgileri verdiklerini hatırlamıyorum. Ortaokulda resim konusunda başarılı değildim. Sınıf arkadaşım Ahmet Kuşakçıoğlu’nun yaptığı resim ve heykelleri hayranlıkla seyrederdik.



Gönül hanım resim dersimizde bize resim ana bilgilerini vermekle işe başladı. Renk, kompozisyon, perspektif, altın kesit gibi ana bilgileri öğretti. Daha sonra da karakalem, suluboya ve yağlıboya eserler yapmaya başladık. Daha önceleri ilgimi çekmeyen resim ilgi alanım içine girmiş, sevdiğim bir ders olmuştu. Resim yapma konusundaki kabiliyetsizliğimi Gönül hocam sayesinde yenmiştim. Örneğin suluboya bir konuda çalışırken ve berbat çizdiğim bir reisime Gönül hocam baktığında, “ Aman Mehmet ne güzel çizmişsin, aferin sana” diyerek bana cesaret aşılıyor, fırçayı benden alıp birkaç kontur attıktan sonra da ortaya güzel bir eser çıkıyordu. “Hocam, siz kontur attıktan sonra güzelleşti, sizin eseriniz” dediğimde ise kabul etmeyerek eserin bana ait olduğunu söylüyordu. Okul saatleri dışında atölye çalışmalarına da başlamıştık. Resim dersi en sevdiğim dersler arasına girmişti. Suluboya’dan yağlıboya’ya geçmiştik. Benim de beğenerek yaptığım tablolar ortaya çıkıyordu. Daha önceleri düzgün çizgi dahi çizemezken Gönül Hanım sayesinde bir kabiliyetim ortaya çıkmıştı.



O yıllarda da şimdiki gibi fotoğrafa merakım vardı. Kodak markalı kutu bir fotoğraf makinem vardı. Gönül hocamdan aldığım renk, kompozisyon, altın kesit, derinlik, sadelik bilgilerini fotoğraf çekerken de kullanmaya başlamıştım. Daha ileriki yıllarda fotoğrafa olan merakım artarak devam etti. Resim dersinde öğrendiğim temel teknikleri kullanmam farklı fotoğraflar ortaya çıkarmamda etken olmuştur. Şu anda fotoğraf hayatımdaki vazgeçilmezler arasındadır. Gönül hocamın katkılarını her fırsatta dile getirir, her gördüğümde elini öperim. İyi ki varsın Gönül hocam.

Mehmet Hamurkaroğlu


 

Hiç yorum yok: