15 Ekim 2011 Cumartesi

YAŞASIN OKULUMUZ : Neden bu gruptasınız?

Biz liseden mezun olduğumuzda, elektronik posta adreslerimiz ya da cep telefonlarımız yoktu. Ev telefonlarımız ise enflasyona uğramadığından henüz altı haneli idi, yine de birbirimize ulaşmamız gerektiğinde iş görüyordu elbette. Aynı sınıfı, aynı sıraları paylaştığımız sürece..

O yıllarda mezun olduktan sonra birbirimizi kaybedeceğimiz düşüncesi hiç mi hiç aklımızda yoktu sanırım ki, bir çoğumuz birbirimizin ev telefonlarını bile almamıştık. Aldıklarımızda yedi haneli numaralara geçtiğimizde anlamsız bir sayı dizisi olarak kaldılar rehberlerde.. Bir çoğunu vakitsizlikten, bir çoğunu ilgisizlikten aramamıştım oysa o ben numaraların.. Hiç aklıma gelmemişti hepsinin birden değişebileceği... Birkaçını başına uygun olduğunu düşündüğüm numaralar ekleyerek çevirmeyi denesemde bir sonuç elde edememiştim sonrasında. Bir kez kayıp gitmişlerdi boylece elimden.. Oysa o zamana kadar rehberde bir numaraydılar, tıpkı yıllıkta birer resim oldukları gibi..



Hayat ilerledikçe bazen ortak bir kaç arkadaş sayesinde ya da bir gün bir markette ya da tatilde karşılaşmıştım bir çoğu ile.. "Naber?", "Nasılsın?"lardan sonra, yine de telefonlarımızı almadan ayrılmıştık birbirimizden. O yıllardan bu yıllara görüşmeyi hiç kesmediğimiz dostlarımızdan bahsetmiyorum elbette..


İnternet hayatıma girene kadar da eksikliğini çok hissetmemiştim belkide.. Ya da olmayacak duaya amin denmez umutsuzluğu idi bir şekilde benim ki kimbilir. Onca insanı nereden arayıp bulabilirdim ki, aynı sınıfı paylaştığım insanların her akşam döndükleri evlerini bilme ihtiyacı da hiç hissetmemiştim ki gideyim çalayıp kapılarını tek tek.. Çalsam ne diyeceğim ayrıca.. Benim gibi sevinip içeri buyur ederler miydi acaba, yoksa tanımamış bakan gözlerinin önünde kendimi hatırlatmaya çalışarak ter mi dökerdim kimbilir. Düşünün şimdi bu listede yer alan arkadaşlarınızdan, okulda çok da yakın olmadığınız biri çıka gelse bir gün kapınıza ve size kendini hatırlatmaya çalışsa, ne düşünür ne hissedersiniz..

Tedirgin mi olurdunuz,
deli mi ne bu, nerden çıktı mı derdiniz,
bir süre bocalar mıydınız, ne yapsam diye,
yoksa sevgiyle kucaklar ve buyur mu ederdiniz?

Kimbilir? İnsanın o anki ruh halinin nasıl olabileceğini..

Peki ya kapıya giden olsaydınız, nasıl açıklardınız durumunuzu..

Seni çok özledim mi derdiniz,

ben merak ettim nasıl biri olduğunu mu derdiniz,

yeniden bir araya gelsek ne güzel olur diye düşündüm mü derdiniz..

yoksa açılan kapıda bekleyen kişinin o yıllar önce tanıdığınız kişi olup olmadığından emin mi olamazdınız..?

Ne bütün bunları yapmayı denedik, ne de yapana rastladık, yıllar sonra internet tüm bu kaygılı süreçten kurtardı bizi. Medeni cesarete gerek olmadan, arkadaşınızın profil resimlerine bakıp ne kadar değiştiğini anlayarak, yazdıklarından yaşam felsefesi hakkında az çok fikir edinerek, hiç bir açıklamaya gerek bıraktırmadan bir "N'aber? Beni hatırladın mı?" ya da "Selaaam!" ile sesimizi bile çıkarmadan, yazılı başvurular yaptık biz de..


Derken insanların okul arkadaşlarını internet üzerindeki uygulamalar sayesinden bulabildiğini ve buluşup çok iyi vakit geçirdiği haberlerini duymaya başladık. Vay anasınıydı gerçekten.. İnanılmaz olan internetin başarısı mı, yoksa eski dostların yeniden bir araya gelme ihtimali miydi bilemiyorum... Ama bir şekilde hepimiz birbirimizi bulduk yeniden ve her yeni kişiyi bulduğumuzda zafer çığlıkları attık ve atmaya da devam ediyoruz.. Hatta oyle noktalara geldik ki, okul zamanında koridorlarda karşılatığımızda belki medeni cesaret eksikliğinden, belki medeniyetsizliğimizden bir merhabayı esirgediğimiz insanların aslında ne kadar keyifli olduklarını keşfettik.. Aynı sınıfta okuyup okumadığımızı bile hatırlamıyor olsak da kaçırdığımız dost olma fırsatlarını yakaladık yeniden..


Sebebi her ne olursa olsun, bir araya geldiğimizde hepimiz liseli çocuklar gibi hisettik yeniden.. Yine o günlerdeki gamsız, gözü kara, neşe dolu ruhlarımızı giyindik sanki üzerimize.. O toplantılarda bir tüy gibi hafifledik, kısa süreliğine de olsa geçmişe, gençliğimize dönüverdik.. Bu yüzden çok iyi geldi hepimize..
Birlikte bir şeyler yapmanın önemli olduğu yaşlardan, bireysel sınırlarımızı koruma ihtiyacı hisettiğimiz yaşlara gelmiş olduğumuzu farkettik sonra birden bire.. Lise düzeyinde samimiyetlerin, geldiğimiz noktada bizler için avam kaldığını düşündük kimimiz.. Kaldığımız yerden değil, yetişkinler olarak bir arada olmamız gerektiğine inandı.. Oysa sorumsuz ve sorunsuzluktan doğan mutlulukları özlüyorduk hepimiz.. Kim bir sürü mutsuz yetişkinin olduğu gruba bağlanırdı ki yürekten..


Belki de tevellütümüz bize öğretti ki edindiğimiz her dostu bir husumete kurban verdik, oysa eski okul arkadaşlarımızla olan dostluğumuz aslında bitmedi, sadece yarım kaldı kontrolümüz dışında.. Bitmeyen dostluklar olarak algıladık biz de bu yüzden hepsini.. Bitmeyen sağlam dostlukları özlediğimiz içinde, ne varsa eskilerde var deyip sarıldık birbirimize..


Keşke o rehberlerde kalsalardı demedik yine de hiç... Hiç düşündünüz mü bir gün internet teknolojisi değişir ya da yok olursa, yine rehberlere kayıtlı bir avuç insan kalacak elinizde.. Yeter mi dyorsunuz.. Bir daha düşünün, o halde neden bu gruptasınız?


Bu grupta eskiye duyduğunuz özlemi gideriyor olabilirsiniz

Artık sizin gibi insanlar kalmadığını düşündüğünüzden ne varsa eskilerde var diyor olabilirsiniz

Sosyal paylaşımda olmaktan keyif alıyor olabilirsiniz

Hatırlanmaktan hoşnut oluyor olabilirsiniz

Arkadaşlarınızı gerçekten çok özlemiş olabilirsiniz..

Ya da şimdi aklıma gelmeyen pek sebebiniz olabilir..


Sonuc olarak bu gruptasınız. Bu gruptaki değerli üyelerden birisiniz.. Burası bir sosyal paylaşım grubu.. Buradaki insanları bir arada tutan şey aslında taş bir binanın aynı taş duvarlarına bakmış olmak değil..


Bence hepiniz iyi ki vasınız.. Ben sizlerin büyük bir çoğunluğu ile aynı taş duvarlara aynı donemlerde bakmamış olsam da bu gruba ait olmaktan çok memnunum.. Gelecekte sizler gibi olabilmeyi hayal ettiriyorsunuz bana :) Donem arkadaşlarıma daha bir sarılıyorum sizin şimdi yakaladığınız tadı o yıllarda bende yaşayabileyim diye..


Hadi ama bu grupta niye varsınız.. ? Bir düşünün.. Ben sebebini bilmiyorum ama düşündüm iyi ki varsınız.. Umarım bir gün internetin başına bir şey gelirse, avuçlarımdan kayıp gitmezsiniz rehberdeki altı haneli numaralar gibi..


Saygı ve sevgilerimle

AKS'88

2010 - ACL E-Posta Grubundan Alıntı

1 yorum:

MEHMET HAMURKÂROĞLU dedi ki...

Sevgili Aylin,
Grubumuzda bulunan hepimizin ortak düşüncelerini çok güzel bir şekilde ifade ettiğin için teşekkürler.