12 Ekim 2011 Çarşamba

YAŞASIN OKULUMUZ : EYLÜL 2009 ANILARIMIZ CANLANDI

Değerli Remide Arsan o dönemde gruba aşağıdaki mesajı göndermişti.
Canım arkadaşım, ve (okumak isteyen diğer can arkadaşlarım )


Önce hakkımdaki güzel ve destekleyici düşüncelerine çok teşekkür ederim. Nobel aldım sayılır.Hiçbir jüri, bu anıların anlamını, derinliğini bilemez, anlayamaz ki..O yüzden senin ve sizin oylarınız önemli..




Ayten Eraslan arkadaşım aradı ve bana ' Senin anılarını okurken, burnuma toz kokuları, tebeşir kokuları geliyor, kendimi okul koridorlarında geziyormuş gibi hissediyorum ' dedi. İşte Nobel de bu.. Oscar da..Emmy..Altın por....dur bakalım uçtum yine bir yerlere.. Şu şöhret de başka bir şey canım!!!


Yine şahlandın demeliyim Gürcan... Gülmekten gözümden yaşlar geldi. Hoca sonradan bu saflığa prim verdi mi merak ettim doğrusu.. Ayrıca ,dikkatimden kaçmadı .. Tarafından hocanın popo ölçüsü de hiç unutulmamış bakıyorum:)

Ben bu tür anıları okurken veya dinlerken, gözümün önüne önce okulum ve sınıflarımız geliyor. Bahçemiz, kantinimiz, her yer....Sonra da gözümde yüzler canlanıyor hemen.. Hani şu talebe suratlarından.. talebeye has.. talebece..Nasıl desem....Hani:


Sözlüye kalkmaktan korkan ve hocanın not defterinden hangi sayfayı çevireceğini dehşetle izleyen talebenin suratı

Kızgın ve ayıplayarak süzen hocanın , sözlüye kaldırdığı talebesinin boş boş bakan suratı

Avaz avaz bağırırken, arkasında Hocanın olduğunu görmeyip tam döndüğü anda hocayla yüzyüze gelen şaşkaloz talebe suratı,

Hololop şalolop ,fasafisolu şurup dedikten sonra Osman Hocanın , dersi dinlemeyen bir talihsize, 'ben şimdi ne dedim?' diyerek yakaladığı talebenin suratı,

Okul girişinde , kravatını cebinden çıkarırken, muavine yalkalan erkek talebe suratı ile
Okul çıkışında eteklerinin boyunu kemerle yukarı çekerken muavine yakalan kız talebe suratı

Çıkarın kağıtları yazılı yapacağım cümlesinin yarattığı atom bombası etkisinde kalan radyasyon yemişimsi talebe suratları

Atatürk Orman Çiftliğinde Tavukları görünce 'yaşasın ödevimi buldum' diye sevinen talebe suratı...

Kopya çekmeyi, taaa o zamandan dizüstü bilgisayar zanneden ve nasıl farkedildiğini anlayamayan talebe suratı ..


Gürcan'a ve herkese neşeli suratlar diliyorum...

REMİDE ARSAN


Cevap gecikmedi değerli Gürcan Bey'den (abisi)


Sevgili REMİDE,

Eğer anılarla ilgili NOBEL ödülü varsa adayım sensin.Ben de bir iki şey ekliyeyim dedim.Senin yazından sonra bu güzel bir yemek üzerine turşu suyu içmiş gibi olur ama ...

Babam her sene okul açılmadan bir hafta önce beni Anafartalar'daki BAKGÖR mağazasına takım elbise almaya götürürdü.Bir kaç tane elbise denedikten sonra ,"Oğlum hangi elbiseyi beğendin ?" diye sorardı .Ben de en ucuzunu seçer bunu beğendim derdim.
Haddimizi ve ailemizin olanaklarını bilirdik.Ben hiçbir gün dersi asmadım.İyi sayılan bir öğrenci idim.Bir gün Astronomi Dersin'den ani bir sınav dalgası esti.En son dersti.
Tüm sınıf toz oldu. Ben dahil üç korkak mı desem ,üç hazırlıklı mı desem kaçmadık. Hoca sınıfa girince ,galiba Adviye hanım idi, çok şaşırdı.Sınav yapmaktan vaz geçti. Biz de sınıfta boş boş oturduk.

Orta üçüncü sınıfta bizim Tarım bilgisi diye bir dersimiz vardı.Sadece erkek öğrenciler alırdı.Bir gün sınav olacağız .Baktım herkes kopya çekmek için mevzi alıyor. .Kitabı açık olarak dizlerinin üzerine koyuyorlar oradan bakarak yazıyorlar. Hoca kilolu bir bayandı sıralar arasında dolaşmazdı.Dolaşmak istese de kalçaları bu teşebbüse izin vermezdi. Neyse hiç kopya çekmemiştim ama bu iş de hoşuma gitti. Ben de dizlerimin üzerine kitabı açarak koydum. Hoca soruları verdikten sonra sınıfa şöyle nazi subayı gibi göz gezdirmeye başladı. Tam bana bakarken durdu ve ömrüm boyunca unutamadığım şu sözleri söyledi:
"Aptala bak, aptala kopya çekmeye hazırlanıyor" dedi. Neden mi? Çünkü benim oturduğum sıranın alın tahtası yokmuş ve benim durumum kabak gibi hoca kürsüsünden görülüyormuş. Bir daha da ne kopya çektim ne de teşebbüs ettim.

İyi pazarlar

Uzaylı XÜRCAM

Hay bin kunduz, bu tür yazılar pek hayra alamet değil.Yaşlandığımızı kendi yazımızla belgeliyoruz. Ben genç arkadaşlardan yazılar bekliyorum...Onlardan öğreneceğimiz pek çok şey var.Ben kendi çocuklarım sayesinde güncellikten hiç kopmadım...[Kırmızı yazılı kısımdaki sözler kime aitti? bilin bakalım.]

Gürcan Karagöz

 

Hiç yorum yok: