22 Eylül 2011 Perşembe

İNCELİKLER YÜZÜNDEN


Neden başlığa bu ismi verdim bilmiyorum; bir yandan da Sertabın incelikler yüzünden adlı şarkısını dinlerken...Tesadüfen karşılaştım içimde kendimle yeniden/Bir minicik kız çocuğu bak/Duruyor orada hala/Anlatamam gördüklerimi/O neşeli çocuğa...

Gün geçmiyor ki hayatın yeni bir zorluğu daha şaşırtmasın bizi,gün geçmiyor ki Türkiye gündemi,özel hayatlarımız,çocuklarımız,işimiz ve çevremizdeki insanlar bozmasın sinirimizi...Tüm bunlar,evet bizi problemlere gark eden herşey incelikler yüzünden....Oysa bir parça kendini düşünebilmeyi başarabilse insan...bir parça bencil değil de,ben-cil davranabilse...

Bir tek imla işareti anlam bütünlüğünü böyle bozabiliyor işte...Bencillik sadece kendini düşünme ve ben-cillik bir parça kendine değer verme bana kalırsa.Bu ikisi arasındaki farkı ayrımsadığımızda hayat hepimiz için daha kolay olacak.Çevremizde bizi üzen herşeye kayıtsız kalabilmek imkansız elbette,ama daha esnek bakabilmeyi başarabilirsek kendi objektifimizden, biraz daha dönebilirsek kendi perspektifimize, ve empati yapabilirsek orta yaşlarımızı huzur ve keyifle geçirebileceğiz.


Dün henüz 13 yaşına yemi giren oğlumdan çok güzel bir hayat dersi aldım.Yaptığım bir telefon konuşmasına kulak veren oğlum,anne sen neden ''hayır'' demeyi bilmiyorsun dedi bana.Ona göre reddetmem gereken durumları insanları kırmamak adına onlara detay vererek,açıklama yaparak ve konuyu uzatarak kendim için daha da zorlaştırıyormusum,ve üstelik bu karşı tarafa daha antipatik görünüyormuş.Ona kimseyi incitmekten hoşlanmadığımı,kalp kırmayı sevmediğimi söylediğimde, bana: -tercih yapmak zorundasın anne dedi...Kulaklarıma inanamadım.Bu çocuk ne zaman büyümüş, ve ne zaman bu kadar bilinçlenmişti....İncelikler yüzünden...ah hep o incelikler yüzünden diye mırıldandım kendi kendime....Demek hayatın öğretileri yaş farkı tanımıyor, insanları zamansız olgunlaştırabiliyordu...Ve benim küçük oğlum artık büyüyordu...


Hayatta hiç kimseyi değiştiremeyeceğimi, kendi doğrumun başkalarının yanlışı olabileceğini, verilen değerde doz aşımına kaçıldığında zarar görebileceğimi işte bu incelikler yüzünden ben çok geç yaşta öğrendim...Ah hep bu incelikler yüzünden...Merhametten maraz doğabileceğini, iyilik yapıp denize attıktan sonra insanların yapılan iyiliği suistimal edebileceğini de incelikler yüzünden ah işte hep bu incelikler yüzünden yeni idrak ettim....

 
Arka fonda Sertap çalmaya devam ediyor...Diyor ki: Artık beni asla yaralayamaz hayat/ Eğer istemezsem..../Yıllar beni kolay yakalayamaz/Ben durup beklemezsem....Siz yine de incelikli davranın/Benim kadar değilse de..../Ben bu yüzden...../incelikler yüzünden..../BELKİ DAHA ÇOK ÜZÜLDÜM.....

Nilay Giray'88



2 yorum:

ayten erarslan dedi ki...

Ahhh..ahh Nilay,
İncelikler yüzünden veya nezaket yüzünden kırılıp,paralanıp, yara alanların yaşı olmuyor..Bu yaşta hala hiç hakketmeyen insanları adam yerine koyup,merhamet ettiğim için yemediğim kazık kalmadı..Senin oğlundan ben de ders almalıyım..
Öyle güzel anlatmışsınkii..Tanıdığım için senin ne kadar nahif olduğunu biliyorum ve yüreğini kalemine nasıl döktüğünü anlıyorum. Ve o yüreğine, ellerine sağlık sevgili Nilay..

ayten erarslan dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.