5 Eylül 2011 Pazartesi

TÜRKİŞ FİLOZOF

Nihat Doğan bizi temsilen Somali’de. Ona ‘Siz kimsiniz?’ diye sorarlarsa yanarız.

’’Filozofunu söyle sana kim olduğunu söyliyeyim’’ durumu oluşabilir, tercih etmeyiz.

Filozof kime denir?

Nihat Doğan’a değil tabii..

Ama hakkını da yememek lazım. Kendisinin hayata bir bakış açısı var elbette ama ben bu açı  kaç derecelik henüz kestiremedim. Buna karşın ünlü PLATON,  Devlet isimli eserinde, filozof ile Nihat Doğan ayırımını asırlarca önce yapmış bile:

’’Filozof ve filozof olmayanın arasındaki fark, filozof olmayan kişinin, şey’ lerdeki güzelliği görmesi ancak güzelliği kendi içinde anlayamaması;  güzelliği güzel şeylerle karıştırmasıdır.

Filozof  ise kendi içindeki  güzele zihnini yükseltebilir ve öz’ü  algılayabilir.


İlki KANI, ikincisi ise BİLGİDİR. 

KANI; bilgi ve cehalet arasındaki orta bir evredir.’’

Bizim Nihat da biraz karıştırıyor , çokça da  ortalıyor sanıyorum.

Filozof sözcüğünün philos (sevgi) ve sofia (bilgelik) sözcüklerinin birleşmesinden meydana geldiği bilinir.

(Philosophos) adıyla İlk kez tanımlanmaya  başlandığında Yunanistan’da iki  tip düşünür bulunuyordu Bunlardan “philo’’lar bilgeliği arıyor; “sophos”lar  ise gerçeği bildiklerine ve bilgeliğe sahip olduklarına inanıyorlardı.

Nihat kendindeki bu  özgüvenle  ikinci gruptan olmalı. Yani Sofos  Nihat.

Bereket bizim dilimizde   sondaki  fos okunmuyor, okunsaydı Fos Nihat olurdu,  tuhaf kaçardı.

Nasıl demişti kendileri:

Doktora gidip "aaa deyin" dedim, beni psikolojik danışma bölümüne gönderdi.  Anladığım kadarıyla o bana "aaa deyin" diyecekti’.  

Böyle bir  senteze varabilmek öyle her baba-sofosun  harcı değildir.


Felsefe bir düşünce faaliyetidir. İnsanın soru sorabilme yeteneğine dayanır. Bir  Nihat  örneği verecek olursak:  Almanyalılar Almansa Sakaryalılar Neden Sakar Değil ? gibi.

Filozoflar, bizim için çok belirgin ve  sıradan olanı da sorgular ve yorumlarlar. Nihat da yorumlamış: ’’Geçen gün havada bir kuş gördüm, gözlerime inanamadım. Uçuyordu.’

Bana göre ise Felsefenin özü, bir kavram analizinden oluşması ya da kavramsal analiz temeli üzerinde yükseliyor olmasıdır. Bu açıdan bakıldığında  en bayıldığım ve benimsediğim  Nihat sözü şu olmaktadır: 

‘Davulun çıkardığı ses ve gürültü, içinin boşluğundandır.’

Peki …..Bu Sofos Nihat’lar nasıl yetişiyor hiç düşündünüz mü?

Hiç zahmet etmeyin, bulmazsınız. Söylüyorum:

İLKÖĞRETİM İÇİN  Milli Eğitim Bakanlığı  tavsiyeli  100 TEMEL ESER- 40 SEÇKİN KLASİK LİSTESİ’ nde yer alan eserleri okuyarak.  

Her bir ilkokullu, bu yolla önce bir mani ustası oluyor, sonra da ver elini bilgelik !

Şimdi, İlköğretim için tavsiye edilen M.E.B mühürlü okul kitabına hep birlikte  bir göz atalım. Anlı şanlı Eğitim Bakanlığımız, yayınladıkları kaynak kitaplarla   yarının bilgelerini nasıl aydınlatıyorlar görelim.

Ve… Öğretmenleri bu dörtlüklerle ilgili çocuklarımıza  bir de sınav yapmış olsa:

Ata vurdum dizgini
Gir koynuma kız gibi
Kız olduğun bileyim
Erit beni buz gibi

Yazı yazdım sokuya
Gelen geçen okuya
Kızlar şaraba düşmüş
Gelinler ırakıya


Değirmenin oluğu
Kavaktandır kavaktan
Kız memenin doruğu
Kaymaktandır kaymaktan..

Soru 1.) Oluklar kaça ayrılır, kavak oluğu çiziniz
        2.)Doruk ne demektir, cümle içinde kullanınız.
       3.)Kaymağın değirmende işi nedir, bağlantıyı açıklayınız.



Remide Arsan
Ankara Cumhuriyet Lisesi

Hiç yorum yok: