2 Ağustos 2011 Salı

YAZI DİZİSİ : OTOMOBİLLER (1)

Öyle sanırım ki; Bende olduğu gibi diğer bazı akranlarımın da birçok ortak hobi’leri, onların yaşantılarının tamamında veya belli zamanlarda egemen olmuştur. Hele biz erkeklerin, gençlik yıllarında, dozajı yüksek olan ARABA ve MOTOR konularında, bağımlılık derecesindeki aşırı ilgimiz, o yıllardaki moda, giyim, sinema ve müzik gibi uğraşların çok önüne geçmiş, hemen herkesin hız ve heyecan içeren bu konularda adeta uzman olmasını sağlamıştır.

Rahmetli pederim, asker olması yanında çok değerli bir eğitmendi. Emekli olduktan sonra bile yaşamının son günlerine kadar, devamlı olarak; ULŞ OKULU EĞT ve MERK KOM. lığındaki YED.SB.OKULU öğrencilerinin MOTOR derslerine eğitmen olarak çağırılmıştı, 1975-2000 yılları arasında; Askeri eğitimlerini burada yapmış olan YD.SB adayı arkadaşlarım varsa, kesin onun öğrencisi olmuşlardır. Arabalar ve motorlar konusunda, merak ettiğim her konuyu, kendisini çok iyi yetiştirmiş olan babamdan uygulamalı ve pratik olarak öğrenme ayrıcalığım oldu. Öyle ki; bir sandık içine doldurulmuş motor parçalarını kısa bir zamanda birleştirip motoru çalışır duruma getire biliyordum.Bu merak bende hobi boyutlarına ulaşınca,yine bu işlere aşırı meraklı olan; Yine ACL Mezunu olan ve şu anda KANADA’DA yaşayan çok sevgili arkadaşım MUSTAFA BİLEK DALAT ile 37 sokaktaki evinin bahçesindeki garajında, birçok araba yenileme işi yaptık. O dönemler yedek parça sıkıntımız yok sayılırdı.Bazen Amerika’daki tedarik şirketleri aracılığı ile parça temin ediyorduk.Yaptığımız araçların ticareti ile uğraşmadığımız için maddi sıkıntılarımız oluyordu.Gerçi bildim bileli,babamın iyi veya vasat bir arabası hep olmuştur.Genellikle sonraki dönemlerimde de hep 8 silindirli Amerikan arabaları kullanmaya başladım.İlk arabamız olmasına karşın, bize uzun yıllar hizmet veren ,1952 model sıra 8 silindirli Siyah BUİCK ilk kazasını daha 10-11 yaşlarında iken benim elimden yaşamıştır.Her seferinde, arabadan uzak olup olmadığımı kontrol eden peder beyin, bir anlık dalgınlığından istifade kaçırdığım arabamızı, 10 Mt ilerideki kireç kuyusunun içine, ön tamponu üzerine nasıl diktiğime bu gün bile şaşarım. O olaydan sonra; Bir daha araba kullanmamak için sözler de verdim ama, bu gün için hesap yapınca,yol olarak; MİLYON KM sınırını geçtiğimi hayretle görüyorum.Bu arabamıza çocuk yaşlarda bilinçsizce yaptığım eziyetlerden biri de,bulduğum siyah yağlıboya ve fırçası ile ‘’iyilik olsun diye’’ koca arabayı soba gibi boyamamdır.Elbette zavallı arabanın boyası rezil oldu.Ne kadar uğraştıysak da olmadı ve araba yeniden boyandı.Şimdilerde hiç benzerine rastlamadığım bu araç otomatik vites olup,orijinalden kontak anahtarı yerine,sabit mandal konmuştu.Sadece vites park konumunda olduğu müddet içinde ,kontağı açıp gaza bastığınızda otomatik olarak marş devreye girip motoru çalıştırırdı.Bu o modellere fabrikası tarafından uygulanmış bir özellikti. Motor kaputu da isteğe göre sağa veya sola açılabilirdi.Bu aracı 1974 yılında, ben askere gidinceye kadar kullandık ,son zamanlarda benzin deposu delik olduğundan,arabanın yürüyebilmesi için, şoför mahallindeki gaz tenekesinden direkt olarak çektiğim hortum vasıtası ile motora benzin temin ediyordum..Döndüğümde hurdacıya satıldığını öğrenince çok üzülmüştüm..Şimdilik size onun netten indirdiğim benzerlerinden birinin resmini,o günlerin İDOL olan bazı arabaların resimleri ile birlikte gönderiyorum.Daha sonra bahçelideki evin önünde park halinde iken çektiğim fotoğrafını SCAN imkanım olursa, sizlere göndereceğim..Okuyanlarım tarafından,beğeni alırsa veya ilginizi çekerse bir hayli devam ettirmeyi düşünüyorum..


 İlk Arabamız olan1952 Buick Sıra 8 otomatik aracı bir benzeri.


1956  Chevrolet


Sağlık ve sevgi ile kalın..
AHMET SITKI…
Ankara Cumhuriyet Lisesi

1 yorum:

remide arsan dedi ki...

Bizim ilk arabamız resimdeki 56 Chevrolet'in cam göbeği mavi- beyaz olanıydı. 62 yılında alınmıştı. O zaman, çocuktum ne kadar özel bir arabaya bindiğimin farkında değildim. Yıllar sonra TÜHHHH dedim ama .....
Yazı konusu çok ilginç. teşekkürler Ahmet.