Gül’ler… Lale’ler… Yasemin’ler… Menekşe’ler… Nilüfer’ler oradaydı.
Kadın ve futbol çok önceden beri yan yana gelmiş iki kelime..
Kadınlar futbol maçlarını seviyor, futbol hakemi olup maç idare ediyor, maç kritikleri yapıyorlar. Yeni doğan bebeklerine takım forması giydiriyorlar.
Benim bir arkadaşım ilk Türk kız futbol takımının kaptanıydı, bir diğer arkadaşım da eski bir futbolcunun eşidir... Cumartesi günleri, radyosu ve televizyonu açıktır, Bir taraftan mutfakta yemeğini yapar bir taraftan da tüm maçları takip ederek maç sonuçlarını alır.
Ne var ki fanatiklik konusunda erkeklerin garip ötesi tavırlarına yetişmeleri mümkün değil.
Bir keresinde doğum odasının kapısına dev boyutta siyah – beyaz bir kartal resmi asıldığını görmüştüm. Altında KARTAL bebek doğdu yazıyordu. Kız olsaydı ne olacaktı diye düşünmeden edemedim. Bu isme İYE taksı da yok . Adam herhalde kızına Kartaliye ismini koyacak kadar ileri gitmezdi !
Buraya kadar hepsi çok normal. Bunlar başka bir şey, İstanbul’un kadın ve çocuklarını tribünlere doldurup maç izletmek bambaşka bir şey tabii.
Tarihte ilk kez, erkek egemen bir toprağı tamamı kadınlardan oluşan bir ordu istila etti.
Dünyada ve Türkiye’de bir ilk olan uygulama ile Fenerbahçe takımı cezasını, salt kadınlara ve çocuklara oynayarak çekti!
Ceza kavramının bu şekilde ele alınmasında bir gariplik varsa da benim hemcinsler ironiyi hiç takmadı. Yarası olan gocunsundu. Girdi sahaya ve takımını aslanlar gibi yüreklendirdi.
Sarı-lacivertli takımın oyuncuları nasıl bir duygu içinde sahaya çıktılar bilemem. Tüm stad, o güne kadar hiç olmamış güzellikte bir çiçek ve sevgi bahçesine dönmüştür eminim.
Espri daha Fenerbahçe stadının isminin değiştirilmesiyle başladı: Şükriye Saraçkızı olarak.. Kadının olduğu yerde her zaman farklı renk, farklı bir nota ve ışık vardır bir kere…
Sonra, ‘Anne tarihe tanık oluyorum’ diye deniz aşırı bir ülkeden görüntülü olarak beni aradı oğlum.. Ben Fener’in maçını izleyemiyorum ama onun izleyen yüzünü kameradan görebiliyorum.
Birden; ‘aaaaa bu kadınlar gole gidilirken yüzlerini kapatıyorlar’ diye bağırmaya başladı.
Allah Allah.. Biz bu pozisyonlarda gözümüzü dört açarız, bunlar kapatıyor.
Heyecanlanınca biz havaya zıplarız, onlar oturuyor.
Top kaçırınca küfür ederiz, dövecek adam ararız, bunlar saçlarını yolup kendi kendilerini dövüyorlar.
O an tüm hayal gücümle stadyuma ışınlandım.. Kadınlar matinesi olan bir etkinlik gözümün önüne geldi: İddiaya varım, bizim hemcinsler ne yapıp edip içeriye kurabiye, kek ve zeytinyağlı dolma sokmuşlardır
Al kızım bir tabak da şu yandaki tribündeki kıza götürüver
Anne orası rakip taraf!
Oluversin canım. Kız hamile, canı çekmiştir
Ahh evladıııım. Bu futbolcu çocuk da pek bir terledi. Saçlarından şıpır şıpır damlıyor. Stad çok rüzgarlı. Üzerlerine bir yelek falan vermiyorlar mı?
…..Şimdi şu formaların yakalarını V yerine Y yapsalar bizimkiler daha yakışıklı görünmez mi?
Ama onların taraftar şapkaları daha büyük. Hem o şeylerden bizde niye yok?
Nelerden annane?
Canım hani döne döne acaip bir ses çıkarıyor ya.
Sen varsın ya annane, ona gerek yok!
Sus terbiyesiz kız. Bu çok bilmişliği babandan aldın tabii
GOOOOOOL!
Gol mü oldu? Kahretsin yine kaçırdım.
Abla, ben sana demiştim sigara böreğini derine koyma bulamayız diye..
Başlıyacağım ama sigara böreğine, bak gol oldu göremedik.
Olsun, üzülme bir daha atarlar. Ne var bunda kızacak ?
Yaa. Gelinmez bunlarla maça falan. Maç benim neyime.. Ben gidiyorum.
İyi..Giderken şu çocuğu da bir çişe tutuver.
Off yaaa.
Remide Arsan
Remide Arsan
3 yorum:
Çok güzel. Gülerek okudum. Kutlarım Remide.
Çok güzel,yüzümde gülücüklerle okudum:-)
her ikinizin de yüzünüzdeki gülücükler eksik olmasın. Desteğiniz için teşekkür edrim.
Yorum Gönder