’’Filozofunu söyle sana kim olduğunu söyliyeyim’’ durumu oluşabilir, tercih etmeyiz.
Filozof kime denir?
Nihat Doğan’a değil tabii..
Ama hakkını da yememek lazım. Kendisinin hayata bir bakış açısı var elbette ama ben bu açı kaç derecelik henüz kestiremedim. Buna karşın ünlü PLATON, Devlet isimli eserinde, filozof ile Nihat Doğan ayırımını asırlarca önce yapmış bile:
’’Filozof ve filozof olmayanın arasındaki fark, filozof olmayan kişinin, şey’ lerdeki güzelliği görmesi ancak güzelliği kendi içinde anlayamaması; güzelliği güzel şeylerle karıştırmasıdır.
Filozof ise kendi içindeki güzele zihnini yükseltebilir ve öz’ü algılayabilir.
İlki KANI, ikincisi ise BİLGİDİR.
KANI; bilgi ve cehalet arasındaki orta bir evredir.’’
Bizim Nihat da biraz karıştırıyor , çokça da ortalıyor sanıyorum.
Filozof sözcüğünün philos (sevgi) ve sofia (bilgelik) sözcüklerinin birleşmesinden meydana geldiği bilinir.
(Philosophos) adıyla İlk kez tanımlanmaya başlandığında Yunanistan’da iki tip düşünür bulunuyordu Bunlardan “philo’’lar bilgeliği arıyor; “sophos”lar ise gerçeği bildiklerine ve bilgeliğe sahip olduklarına inanıyorlardı.
Nihat kendindeki bu özgüvenle ikinci gruptan olmalı. Yani Sofos Nihat.
Bereket bizim dilimizde sondaki fos okunmuyor, okunsaydı Fos Nihat olurdu, tuhaf kaçardı.
Nasıl demişti kendileri:
Doktora gidip "aaa deyin" dedim, beni psikolojik danışma bölümüne gönderdi. Anladığım kadarıyla o bana "aaa deyin" diyecekti’.
Böyle bir senteze varabilmek öyle her baba-sofosun harcı değildir.
Felsefe bir düşünce faaliyetidir. İnsanın soru sorabilme yeteneğine dayanır. Bir Nihat örneği verecek olursak: Almanyalılar Almansa Sakaryalılar Neden Sakar Değil ? gibi.
Filozoflar, bizim için çok belirgin ve sıradan olanı da sorgular ve yorumlarlar. Nihat da yorumlamış: ’’Geçen gün havada bir kuş gördüm, gözlerime inanamadım. Uçuyordu.’
Bana göre ise Felsefenin özü, bir kavram analizinden oluşması ya da kavramsal analiz temeli üzerinde yükseliyor olmasıdır. Bu açıdan bakıldığında en bayıldığım ve benimsediğim Nihat sözü şu olmaktadır:
‘Davulun çıkardığı ses ve gürültü, içinin boşluğundandır.’
Peki …..Bu Sofos Nihat’lar nasıl yetişiyor hiç düşündünüz mü?
Hiç zahmet etmeyin, bulmazsınız. Söylüyorum:
İLKÖĞRETİM İÇİN Milli Eğitim Bakanlığı tavsiyeli 100 TEMEL ESER- 40 SEÇKİN KLASİK LİSTESİ’ nde yer alan eserleri okuyarak.
Her bir ilkokullu, bu yolla önce bir mani ustası oluyor, sonra da ver elini bilgelik !
Şimdi, İlköğretim için tavsiye edilen M.E.B mühürlü okul kitabına hep birlikte bir göz atalım. Anlı şanlı Eğitim Bakanlığımız, yayınladıkları kaynak kitaplarla yarının bilgelerini nasıl aydınlatıyorlar görelim.
Ve… Öğretmenleri bu dörtlüklerle ilgili çocuklarımıza bir de sınav yapmış olsa:
Ata vurdum dizgini
Gir koynuma kız gibiKız olduğun bileyim
Erit beni buz gibi
Yazı yazdım sokuya
Gelen geçen okuyaKızlar şaraba düşmüş
Gelinler ırakıya
Değirmenin oluğu
Kavaktandır kavaktanKız memenin doruğu
Kaymaktandır kaymaktan..
Soru 1.) Oluklar kaça ayrılır, kavak oluğu çiziniz
2.)Doruk ne demektir, cümle içinde kullanınız.3.)Kaymağın değirmende işi nedir, bağlantıyı açıklayınız.
Remide Arsan
Ankara Cumhuriyet Lisesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder