Okullar açılıyor.. Can’larımızı, okuyup adam olmaları için yine yollara düşüreceğiz.
Biz çocuklarına düşkün bir toplumuzdur.
Diğer toplumlardan farklı olarak onları sevmek, yetiştirmek ve hayata hazırlamak ölçülerimiz çok farklıdır.
Her şeyden önce çocuk bizde anne – babaya değil tüm aileye doğar!!
Daha bebek doğmadan aile bireyleri neredeyse okul çağını da içine alan her eşyayı kendi aralarında paylaşarak üstlenirler.
Doğumdan sonra ise yakınlar arasında bir imece başlar, ortalık karınca yuvasına döner. Bu ortak yaşam uzun yıllar böyle sürer gider. Bazı çocukları tanımlarken üç evin tek oğlu (kızı) diye anlatılması bu yüzdendir.
Anne çoğunlukla mesleki kariyeri de dahil olmak üzere o güne kadar oluşturduğu kişiliğini ve kimliğini tek bir zarfa koyar. Kıyafetinin yegane aksesuarı olan bir adet at gözlüğünü de kendi elleriyle kendi istek ve iradesiyle gözüne takar. Artık sadece anne ve eş olmuştur, ailesine odaklanır.
Diğer taraftan hala hayatın tadı damağında olan ve yaşanacak daha nice heyecanları bulunan diğer eş’in de sırtına bir semer vurulmuştur. Baba olmuştur. Yükü ağırdır, işi zordur.
Eskiden sadece bayramlarda alınan yeni giysiler, bu gün artık çocukların gündelik gereksinimleridir.
Tazecik anne - babanın çocukluklarından beri kurmuş oldukları o boyutsuz hayalleri, bir fotoğraf filmi gibi yaşamda en az yer işgal edecek biçimde rulo haline getirilir ve karanlık odada beklemeye alınırlar. Çoğunlukla da hiçbir zaman tab edilemezler..
Çocuk, hangi okulda ise, aile ona göre semt değiştirir. Hatta okula göre iş bulunmazsa anne baba ayrı illerde oturmayı dahi göze alır.
Eğitim için evler satılır, evler alınır. Avuç dolusu para akıtılan okullarda her nasılsa yeterli eğitim sağlanmamıştır ki çocuk, bir o kadar daha verilerek kurslara, özel derslere taşınır da taşınır.
Fon mon, bu son derken bir gün gelip de tüm olanaklar tükenince bu kez de aile büyüklerinin yastık altları imdada yetişir.
Türk ailesi bir türlü ölmez ! Hem dokuz canlıdır hem de dahidir. Az etli bol sebzeli sofralardan, az gezmeli az görmeli tatillerden, o kış da idare edilen giysilerden bir de müzik ve spor derslerinin paralarını çıkarır.
‘Tahsil bitene kadar’ gayreti, zaman içinde bir sabır çizgisi oluşturmuştur artık. Kadere şikayetsiz bir boyun eğiştir bu..
Yaşanmamışlıklar artık özlenmez olur, iç çekişler durur, kısa bir süre sonra da unutulur gider.
Anne olmuş kadınlar ve baba olmuş erkekler için ikinci şanslar ve ikincil hayaller zaten lükstür, başlarken bitendir, çoktan suya düşendir.
Dünyanın pek çok ülkesinde insanlar hayatı daha iyi yaşamak ve mutluluğu bulmak için; Türk ailesi ise hayatı daha iyi yaşatmak ve mutlu etmek için yola çıkar.
İşte bizde çocuklar yarınlara böyle hazırlanır. Çeşit çeşit beyinler, derece derece eğitimlerden, binbir çeşit çilelerden böyle geçer, böyle yetişirler.
Ne var ki uğruna kaç ocağın seferber olduğu bu mücevher gibi işlenen gençlerin her birinin okul kapısından çıktığında gördüğü, tüm kapıların ona kapalı olduğudur.
Ülkesi için çalışmaya hazır olduğunda ona verilecek görev yoktur. Memleket harıl harıl çalışan ve üreten insanlarla doludur !! Ona yer kalmamıştır.
Aile bireylerinin yine omuz omuza olma zamanıdır. Hayatları boyunca edinmiş oldukları eş- dostların hallerini hatırlarını sorma sırası gelmiştir. Kapalı kapılarda küçük bir aralık bulunabilmesi adına kimlik kişilik ve inançlarda rötuş yapmak fikri, gençlikteki kadar ürkütücü gelmemeye başlar. Bir ömür verilmiş bir hayat yaşanmadan pas geçilmiştir. Boynun biraz bükülmesi bir şey midir? Evlat içindir.. Bükülür..
Gencin, ister az bulunur bir branşı isterse de bir icadı olsun, ülkede bir değer olmadığını ve olmayacağını görmesi uzun sürmez. Özenle eğitilmiş beynini kendisini seve seve kabul eden bir başka ülkeye kiralamaya gider. Bu fırsatı bulamayanlar da karın doyurmak için çaresiz tekrar anne baba çatısı altına girerler.
Her iki halde de, anneler babalar ve de yakınlar hep birlikte yeni bir ev açmak, yeni bir hayat hazırlamak için kolları sıvayarak yine imeceye başlarlar. Yaşamın son çeyreğindeki anne babanın tüm hayat garantileri ve birikimleri bu kez de yuva kuran çocukların önlerine serilir.
Remide Arsan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder