Boyları irili ufaklıydı. Tek kanatlı veya çift kanatlı olurlardı.
En pahalı olanlar üzerinde yapıştırma toz sim bulunanlardı. Çam ağacı, Noel baba, ziller, çanlar, kozalaklar rengarenk ve allı pullu olarak dizayn edilir, çeşit çeşit binlerce yeni yıl kartı, kırtasiyecilerin vitrinlerinde ve PTT nin önlerindeki seyyar satıcıların tablasında yerlerini alırdı.
Son zamanlarda, kapağını açınca hoş bir melodi çalanlar çıkmıştı. Bu melodili kalpler çoğunluk sevgiliye gider ve yeni yılda kavuşma hayallerini anlatmak için kullanılırdı.
Bir de asker kartpostalları vardı ki anlatmakla olmaz. Gariplerin neyi kutladıkları bilinmez ama karlı bir manzaranın önünde elele resmedildikleri kartpostallar asker analarını mutlu etmeye yeterdi.
Herkes, kendi bütçesine ve o kişinin kendisine yakınlık derecesine göre sevdiklerine yeni yıl kartları gönderirdi.Bu arada unutulanlar küser, geciken kartlar yürek hoplatır, postada kaybolanlar için uzun süre dil dökmek gerekirdi.
Her yer yeni yıl güzelliğine ve umuduna bürünürdü.
Fakir zengin her ev o gece için programlanırdı. Televizyon olmadığı çağlarda(!) mutlaka tombala, fırdöndü, kızma birader oynanır ve harika bir sofra hazırlanırdı. Öyle istakoz, somon, havyar bilmezdik. . Zenginler, tavuk veya herhangi bir etli yemek, daha az gelirli olanlar da çorba bulgur pilavına kaşık sallarlardı. Buna karşın, bol kuruyemiş, bol meyva ve çene oynatan ıvır zıvır ne kadar yiyecek varsa alınır, anneler bir iki çeşit tatlı yapardı. Soba ve kuzine üzerinde kestane pişirir, mısır patlatır, habire yer içerdik.
Bazı illerde, resmi yer çalışanları özel gazinolarda balolar yapardı. Çünkü iş arkadaşı demek aynı zamanda aile dostu, komşu, mahalle arkadaşı ya da herhangi bir tanış demekti. Buraya katılan anneler babalar, başlarında süslü yılbaşı şapkaları, yüzlerinde çeşit çeşit masklarla harika orkestralar eşliğinde tangolar ve valsler yapar, dans yarışmaları, piyango çekilişleri ve binbir eğlence yaşarlardı.
Bu eğlencelerin bir zerafeti va kalitesi vardı. İçen içmenin; oynayan da oynamanın adabını bilirdi. O tarihlerde özellikle bir kadının elinde sigara ya da içki kadehinin bulunması ayıp değildi ama göğüslerini ve kalçalarını çekincesizce hoplatarak, sallayarak oynaması pek zarif bulunmazdı. Görgüsüzlük, basitlik hatta hafiflikti.
Şimdikinin aksine yani.
Çünkü dans bilmeyen olsa olsa kötü dansedebilir; oysa oryantal bildiğini sananların yaratacağı kötülükler saymakla bitmeyebilirdi!!.
O zaman her şey yanlış ve yavanmış yani..Biz yaşamayı, eğlenmeyi, umutlanmayı, sevgi ekmeyi, iletişim kurmayı becerememişiz demek ki.
Yazık bir hayat geçirmişiz.
Ya da tam tersi!
Belki pek çok şeyden mahrumduk ama güzel günler güzel anlar ve çok daha kaliteli yıllar devirdik. Şimdi onlar yoklar..
Günün moda deyimiyle
Doğallık OUT Sunilik IN oldu.
Annemizin yemekleri OUT
Fast food IN
Yılbaşı kartları OUT
SMS mesajları IN
Kent süslemeleri OUT
Ev süslemeleri IN
Dans etmek OUT
Çiftetelli, otyantal IN
Yeni yıla eğlenerek girmek OUT
Yeni yıla dua ederek girmek IN
Ve…böylece ..
2011 OUT
2012 IN
Mutlu Yıllar.
REMİDE ARSAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder